6 Mayıs 2009 Çarşamba

Changeling


Evet, belki afişi korku filmlerini andırıyor, Angelina Boogeywoman gibi duruyor ama bu film olmuş yahu. Son zamanlarda bağımsız sinemaya dalmıştım biraz, genelde 90 dakika civarı olan filmler izledim ama bu film birazcık ustalara yer vermemin gerektiğini gösterdi bana. Tamam o filmlerde çok iyi, çok güzel ama bu tam anlamıyla film olmuş, inanılmaz etkileyici.

Gerçek bir olay anlatılmış filmde. Christine bir gün çocuğunu evde bırakıp işe gider ve geldiğinde çocuğu kaybolmuştur. Polis olayı ele alır ve araştırmaya başlar. Polis departmanı biraz yozlaşmıştır ve bir süredir bunu bitirmeye çalışan rahip Gustav da , bu kayıp çocuk olayına önem verince, basının ilgi odağı olur konu. Bu olaylar polisin çocuğu bulmasını bir açıdan zorunlu kılar. Sonuçta bulunan bir çocuk getirilip Christine'e 'işte çocuğun' diye verilir. Önce şok olan ama sonra polisin sözlerine biraz inanan Christine, bir süre sonra çocuğun kendi çocuğu olmadığına kesin kanaat getirir ve bununla beraber polisin kapısınıda çokça çalmaya başlar. Polisin yanlış yapıldığını kabul etmesi, zaten kötü olan itibarını daha da beter yapacağından olayı kapatmaya çalışırlar ama Christine'in pes etmeye niyeti yoktur. Akıl hastanelerine kapatılsa da çocuğunu aramaktan hiçbir zaman vazgeçmez.


Gerçek bir hikaye olmasının insana verdiği dehşetten midir bilmem ama bence çok etkileyici olmuş. Türü için gerilim-dram denilebilir ama öyle salya sümük bir dram değil kesinlikle, aslında tam olarak gerilimde değil. Clint Eastwood gerilimin ayarını çok iyi tutturmuş. Belki olayı sadece Christine'in üzerinden anlatmasa, birazda diğer karakterlere ağırlık verse daha iyi olabilirdi belki denilebilir ama bi' bildiği vardır elbet Clint Eastwood'un diyor, susuyorum. Susmadan önce birde Angelina çok çok iyi oynamış demek istiyorum, Oscar'ı Kate olmasa, Angelina almalı derdim valla.

0 yorum:

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP