2 Ekim 2010 Cumartesi

FilmEkimi 2010

Emek Sineması olmadan FilmEkimi biraz garip olacak bu sene. Emek'in boşluğunu 4 sinema ve normalden daha fazla filmle doldurmaya çalışmışlar. Önceki senelerdeki Gala filmlerinin sadece tek gösteriminin 15 tl olduğu ve diğer seansların normal seanslar olarak değerlendirildiği uygulamayı kaldırmışlar ne yazık ki. O yüzden büyük ihtimalle gösterime girecek bu Galalar yerine başka filmler izlemek daha mantıklı geldi bana. Coppola'nın "Somewhere"ini ya da Ben Affleck'in "The Town"unu merak etmediğimden değil gereksiz pahalı olduğundan listeme almadım bu sene. Galalar içerisindeki en ilgi çekici film ise "Lung Boonmee Raluek Chat". Çeşitli yollardan izlemeyi dört gözle bekliyorum.

En çok ilgi gören filmlerden ikisi "Happythankyoumoreplease" ve "Certified Copy" oldu galiba. Saat 9.15'te girdiğimiz sıradan bir yere varamayacağımızı anlayıp, "neyse parası vericez artık" dedikten sonra gittiğimiz Biletix'te bile zar zor bilet bulabildik. Josh Radnor'ın "HIMYM"daki karakterinden hazzetmesem de Sundance'te seyirci ödülü almış olmasına karşı koyamadım. Certified Copy ise Binoche'e karşı olan duygularımdan dolayı girdi listeme. Hideo Nakata'nın "Chatroom"u imdb kullanıcıları tarafından pek beğenilmese de beni kendisine çekti. Kick-Ass'te iyi oynayan Aaron Johnson'ı bambaşka bir rolde izlemek de güzel olacak. Sadece konusuna bakarak seçtiğim filmlerden biri "The Tree". Böyle bir konudan çok sade ama çok derin bir film çıkacak gibi geliyor. Programıma uyan ucuz seansı da oldu, iyi oldu.

"Şeytanı Gördüm" başrolünün hatrına izlenecek filmlerden. "İhtiyar Delikanlı" olan Choi Min-Sik oynuyorsa ve film +18 ise gidilmeli diye düşündüm. Montpensier prensesi hiç ilgimi çekmiyordu aslında ama Gmall- Beyoğlu ve tekrar Gmall yapmak istemediğim için mecbur araya girdi.

Almanca konuşulsun ama isterse çamurdan olsun mantığıyla hareket edip bilet aldığım "Hırsız" beni hayalkırıklığına uğratmaz inşallah. Aldığım son film ise "Duyarlı Evlat". Saraybosna Film Festivali sevdiğim bir festival. Orada ödüllenen filmleri izlemeyi seviyorum, e birde "başka ne zaman macar filmi izleyebilicez ki?" diye düşününce listeye eklemem zor olmadı.

Bunlar haricinde daha bir sürü güzel filmler var. Bu sene program çok dolu ve nasıl yapıldı bilmiyorum ama reklamı da çok iyi yapılmış olacak ki, daha önce hiç görmediğim kadar uzun bir kuyruk vardı bugün. Bu sene kuyruğa girmekte biraz geç kaldık belki ama yine de çok uzun bir kuyruk vardı. Üniversitelerin kontenjanları arttıkça "eski liseli - yeni hazırlık" arkadaşlar akın etmiş olacak herhalde FİlmEkimi'ne. Artık kuyrukta beklemeye alışmış biz, bu sefer 2 saatin ardından vazgeçip Biletixe yöneldik. Eğer bekleseydik istediğim filmlere bilet alamazdım herhalde. Biletix gişesine sabah gazetesini okurken festival hakkındaki haberi görüp, elinde gazete, gişe görevlisiyle birlikte film seçen ablalara hiçbir şey diyemiyorum. Sıra havasını yaşattılar bizlere sağolsunlar.

0 yorum:

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP