4 Ekim 2009 Pazar

Dancer in the Dark




Lars Von Trier'in adını çok duydum ama sadece 1-2 filmini izledim şimdiye kadar. Madem o kadar iyi yönetmenmiş izleyelim bari diyerek bu filmi buldum ama bu filmde de Björk oynuyor(Pek hoşlanmam kendisinden) diye erteledikçe erteledim izlemeyi. Sakatlıkta yerimden kalkamazken, elimdeki filmler birer birer azalınca mecburen izledim ve çok kızdım bu kadar beklediğim için. Filmden sonra Björk gözüme daha şirin gelemeye başladı resmen ve artık rahatlıkla söyleyebilirim ki Lars Von Trier işinde en iyilerden biri. Oyuncular arasında Catherine Deneuve, Peter Stormare gibi isimler var. Ayrıca Bjork'e Cannes'ta 'En iyi Kadın Oyuncu' ödülünü, Lars Von Trier'e de Altın Palmiyeyi kazandırmış.


Selma'nın gözlerinde bir problem var ve gitgide körleşiyor. Aynısının çocuğunada olacağını bildiği için kalkıp Amerika'ya geliyor hem çocuğunun ameliyatı için yeterli parayı biriktirmek hemde Amerika bu ameliyatın yapılacağı tek yer olduğu için. Kendisini düşünmüyor bile, sadece oğlunun ameliyat masraflarını karşılamak için gece gündüz çalışıyor. Neredeyse kör olduğu halde kimseye bir şey belli etmiyor, ki onu işten kovmasınlar diye. Hatta göz muayenesinden önce harflerin sırasını bile ezberliyor. Oturduğu evin sahipleri bir polis ve karısı. Polis eşini mutlu etmek için çok uğraşıyor ama kadının yaptığı tek şey para harcamak. Bill'in parası bittiğinde ne yapacağını şaşırıp, Selam'nın parasını çalıyor. Asıl önemli olaylar bundan sonra başlıyor zaten. Selma parasını geri alıp, oğlunun ameliyat olmasını garantilemek için elinden geleni yapıyor, bu uğurda ölüm bile korkutmuyor onu.


"Müzikallerde kötü bir şey olmuyor" diyor Selma ve sıkıldığı, bunaldığı zaman kendi müzikaline kaçıyor, çevresinde duyduğu sesleri kullanarak. Müzikal denilemez filme ama dediğim gibi müzikal kısımlarıda var. Zaten filmin en beğendiğim bölümünü müzikal bir kısım olşturuyor. Jeff, Selma'ya "Göremiyorsun değil mi?" diye sorduktan sonra, Selma'nın "Görecek ne var ki" deyip 'I've Seen It All' u söylediği sahne hiç aklımdan çıkmıyor. Şarkının sözlerinin çok basit ama bir o kadar anlamlı olması, Bjork'un jest ve mimikleriyle birleşince inanılmaz olmuş. (Soundtrack'te Thom Yorke ile beraber söylemiş. O da güzel ama filmin etkisinden midir bilinmez, ben tek başına söylediği versiyonunu daha bi' beğendim.)

Bu filmde Bjork'ten başkası oynasaydı bu etkiyi yaratamazdı herhalde film. Bjork'ü hiç sevmem ama bu filmden sonra daha sıcağım kendisine karşı. Hoş, kendisinin oynabileceği tek rolün burdaki gibi bir rol olduğunu düşünüyorum, o ayrı. Lars Von Trier'in garip kamera tekniklerini seviyorum ben, filmi ilginç kılıyor. Bu filmde de eksik bırakmamış bizi onlardan. Diğer oyuncularda çok çok başarılı, özellikle Catherine Deneuve. Giriş müziği harika olmasına rağmen biraz durgun başlıyor film ama ipleri eline alınca hiç rahat bırakmıyor sizi. Öyle sulugöz biri değilimdir ama bu filmde neredeyse her dakika ağlayasım geldi. Filmin bazı sahnelerini ilk izleyişimden bu yana onlarca defa tekrar izledim. Son sahnede kapağı açtıklarında çıkan sesten o kadar etkilendim ki, her tekrar izleyişimde, o ses gelmeden kapatıyorum. Selma'nın son şarkıyı duymadan, sinemadan çıkması gibi bir şey olsa gerek bu da. Öyle böyle değil, çok etkileyici bir film. Lars Von Trier belki sadece bir anne'nin hikayesini anlatıyor gibi görünüyor ama altına sıkıştırdığı şeyler belki görünürdekinden daha önemli. İyi yazılmış, iyi oynanmış, iyi yönetilmiş. Hiçbir eksiği yok bence filmin, tam arşivlik.

I've Seen It All

i've seen it all, i have seen the trees,
i've seen the willow leaves dancing in the breeze
i've seen a friend killed by his best friend,
and lives that were over before they were spent.
i've seen what i was - i know what i'll be
i've seen it all - there is no more to see!
you haven't seen elephants, kings or peru!
i'm happy to say i had better to do
what about china? have you seen the great wall?
all walls are great, if the roof doesn't fall!
and the man you will marry?
the home you will share?
to be honest, i really don't care...
you've never been to niagara falls?
i have seen water, its water, that's all...
the eiffel tower, the empire state?
my pulse was as high on my very first date!
your grandson's hand as he plays with your hair?
to be honest, i really don't care...
i've seen it all, i've seen the dark
i've seen the brightness in one little spark.
i've seen what i chose and i've seen what i need,
and that is enough, to want more would be greed.
i've seen what i was and i know what i'll be
i've seen it all - there is no more to see!
you've seen it all and all you have seen
you can always review on your own little screen
the light and the dark, the big and the small
just keep in mind - you need no more at all
you've seen what you were and know what you'll be
you've seen it all - there is no more to see!

1 yorum:

Çağdaş Yılmaz 7 Ekim 2009 01:54  

uzak dururum bu adamdan ama bu filmi iyidir yine de

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP