29 Mart 2010 Pazartesi

22 - 28 Mart Haftası - 1


"Leap Year"

Hakkında bilinmesi gereken tek önemli şey, başrollerinden birinin Amy Adams olduğudur. Amy Adams yine şirinliği ve yeteneğiyle bir şeyler yapıp, filmi kurtarmaya çalışıyor ama imkansızı başaramıyor ne yazık ki. Filmin benzerlerinin en yeni örneği olarak aklıma gelen 'The Ugly Truth' var. "Büyük aşklar nefretle başlar" sözünden yola çıkılarak yapılmış bir aksilikler filmi. Eski bir İrlanda geleneği olan 'artık yıl(Leap Year)'ın artık gününde yani 29 Şubat'ta, kadınlar sevgililerine evlenme teklif edebiliyormuş. Erkek arkadaşının parmağına yüzüğü takmasının uzun zaman alacağını düşünen Anna(Amy Adams), iş gezisindeki sevgilisine sürpriz yapmaya Dublin'e uçmaya karar veriyor ama aksilikler peşini bırakmıyor. Hava şartları nedeniyle 'Wales'e inmek zorunda kalıyor Anna ve kendisini Dublin'e götürebilecek bir taksici ararken Declan ile karşılaşıyor. Declan borcunu ödeyebilmek için Anna'yı Dublin'e götürmeyi kabul edince, filmimizin önemli kısmı başlamış oluyor. Ondan sonra zorlama nedenlerden dolayı, başlarına birsürü şey geliyor. Senaristler(birde utanmadan oturup 2 kişi yazmışlar) kendilerinden hiçbir şey katmamış ne yazık ki filme. Daha önce izledikleri hatta belkide sadece duydukları şeyleri ucuca ekleyerek bir senaryo(!) oluşturmuşlar. Buna birde yönetmenin beceriksizliği eklenince, ortaya fiziksel komediyi hiç kullanamayan bir film çıkmış. Filmin yükünün Amy Adams üzerinde olması, bizim açımızdan tek güzel nokta. Başka bir oyuncuyla, ortaya neler çıkardı düşünmesi bile korkunç.

"Ma Mere / My Mother"

Geçen haftaya iyi film seçimleriyle başlayamadım malesef. Bu filmde onlardan bir tanesi. Konusunu nasıl anlatırım, ya da konusu var mı diye düşündüm ama pek anlatılacak bir şey yok aslında. Şiddet, çıplaklık ve seks üçlüsünü kullanmayı düşünmüş yönetmen ama ne üzerine kullanacağına karar veremeden çekmiş filmi. Geçen seneki İstanbul Film Festivalinde yönetmenin (Christophe Honoré) 'La Belle Personne'sini izlemiş, genel olarak beğenmiştim, bu senede son filmi "Non ma fille, tu n'iras pas danser' i izlemeyi aklıma koymuştum ama bu filmden sonra vazgeçtim. Kadın-erkek ilişkilerine, çarpıklıklara eğilmeyi seviyor yönetmen ama biraz daha düzenli yapıp, sadece oyuncu ve görselliğe dayamasa sırtını daha güzel olacak. Oyuncular gayet iyi iş çıkarmışlar. Bu filmdeki başrolü Louis Garrel'in filmdeki performansını çok sevmiş olsa gerek ki, bundan sonraki her filminde oynatmış. Louis Garrel'e eşlik eden isim ise filmi izleme nedemim olan ISabelle Huppert.

"Dilber'in Sekiz Günü"

Yine geçen sene festivalde izlediğim 'Ali'nin Sekiz Günü'nden sonra, Cemal Şan'ın üçlemesinden başka bir film izlemem herhalde demiştim ama üçlemenin en çok beğenilen filmine bir şans vermek istedim ve iyi ki vermişim. Ali'nin sekiz günü, oyuncularına kadar başarısız bir Zeki Demirkubuz takldiydi bana göre. Bu film ise ona göre çok daha orjinal. Senaryoda göze batan eksiklikler var belki ama oyunculukların güzelliği biraz olsun böyle şeylere göz yummaya yetiyor. Benim birazda önyargıyla izlememden dolayı olabilir, yönetmenin şu delikten çekeyim, şöyle çekeyim güzel olsun tarzı kamera hareketlerini çok yapmacık buldum. Cemal Şan'ın belli ki bu piyasada çevresi var ve istediği oyuncuları getirip, oynatabiliyor filmlerinde, e yönetmenliğe meraklı ve farklı şeyler yapmak istiyor ama hiç yaratıcılığı yok bence. Kendisinden bir şeyler katmıyor, yapılmışları filmlerine adapte etmeye çalışıyor. Bence yaptığı tek iyi iş Nesrin Cevadzade'yi gün yüzüne çıkarmasıdır. Çok samimi, çok doğal oynuyor filmde. Ona Fırat Tanış'ın katılmasıyla daha da güzelleşiyor film.
Başında sonunu gösteren filmlerden sözde ama ben nedense en başında izlediğim şeyi farklı yorumladım. Artık bu yönetmenin başarısı mı benim salaklığım mı bilemiyeceğim ama bu yüzden film bitince büyük zevk aldım. Cemal Şan'ın son filmi 'Acı' yine İstanbul Film Festivalinde gösteriliyor ve başrolü yine Nesrin Cevadzade, biletleri almadan önce izleseydim keşke bu filmi, tekrar sinemada Nesrin C.'yi izlemek için bilet alabilirdim bu filme.

2. Kısımda
L'armée du crime / The Army 0f Crime
The Imaginarium of Doctor Parnassus
Dare

Read more...

  © Blogger templates ProBlogger Template by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP